Yunus Peygamber Balığın karnında iken böyle dua edip sıkıntısından kurtuldu.
Ve zennûni iz zehebe mugâdıben fe zanne en len nakdire aleyhi fe nâdâ fiz zulumâti en lâ ilâhe illâ ente subhâneke innî kuntu minez zâlimîn(zâlimîne).
Ve Zennûn (Yunus A.S), gadaba gelerek (öfkelenerek) gitmişti. Böylece ona muktedir olamayacağımızı (hükmedemeyeceğimizi) zannetti. Sonra karanlıklar içinde (şöyle) nida etti: Senden başka İlâh yoktur. Sen Sübhansın (herşeyden münezzehsin). Muhakkak ki ben, zalimlerden oldum.
Açıklama:
Bismillâhirrahmânirrahîm
Hz. Yunus, bir gemiye biner, zanneder ki denizin ortasında Allah ona ulaşamaz. geminin yelkenleri açık ve rüzgâr da olduğu halde açıkta gemi durur. Gemidekiler işin farkına varırlar. Aramızda mutlaka yanlış yapan birisi var. Onu arayalım, bulalım. derler. Hz. Yunus: Aramanıza gerek yok, söz konusu olan benim. der. Ve kendini denize atar. Allahû Tealânın gönderdiği çok büyük bir yunus balığı Hz. Yunusu yutar. Hz. Yunus, yunus balığının karnında, karanlıklar içinde Allahın nelere muktedir olduğunu idrak ederek Allaha yalvarır: Allahtan kaçacağını sanarak başka birisine değil, kendisine zulmetmiştir.
Allahû Tealâ onun bütün düşüncelerini bildiği için her an, herşeyden haberdardır. Çünkü ilmi ve rahmeti bütün insanları, canlıları ve cansızları, bütün boyutlarda kuşatmıştır. Allahû Tealânın rahmeti ve fazlı, her-şeye kaadir olan Allahın bir uzantısıdır. Eğer Allahû Tealâ bir dağın konuşmasını istiyorsa dağı, bir kuşun konuşmasını istiyorsa kuşu konuşturur. Dağlara da zikir yaptırır ama bunun adı artık zikir olmaz. Bu tesbihtir. Kimler Allahın adını Allah, Allah, Allah, Allah diye söylerse, eğer bunu söyleten o varlığın iradesi değilse, Allahın İradesi ise o zaman tesbih olur. Nitekim Enbiya-79′da Hz. Davutun talebi üzerine Allahû Tealâ dağlara da kuşlara da zikrettirdiğini, yani Allah zikrettirdiği için onlara tesbih ettirdiğini ifade etmektedir.
Antworten